16 Kasım 2021 – 16 Kasım 2023
Yayımlanmış bütün eserlerini, bazılarını birkaç kez, şiirlerini defalarca okuduğum, bizzat tanıştığım, konuşmalarını dinlediğim, 1990’den bu yana 33 yıldır izinden gitmeye çalıştığım bir büyük mütefekkiri, bir büyük şairi, bir büyük örnek şahsiyeti bir sosyal medya paylaşımına sığdırabilmek mümkün değil.
Merhum Sezai Bey, bu ülkenin yetiştirdiği ve “aydın, akademisyen, yazar, fikir adamı” gibi sıfatları aşan, gerçek anlamıyla ender “mütefekkir/düşünür” vasfını haiz bir insandı. Bu sebeple de “sevenleri” ve/veya takipçileri çok olsa da aslında yalnız bir insandı. Ama şimdi vakit Merhum Sezai Bey’in yalnızlığını konuşma vakti değil…
Kimi yazarlar vardır ciltlerce kitap yazarlar, saatlerce konuşurlar ama birkaç yıl sonra kitaplarından alıntı yapılabilecek bir cümle, hakikate dair bir ifade aranır ama bulunmaz. Kimi düşünürler de vardır ki söylediği her söz üzerine ciltlerce kitap yazılır. İşte Merhum Sezai KARAKOÇ tam da böyle bir mütefekkir.
Vefatının üzerinden bir yıl geçtiği bugün, onlarca eserinden “Acaba hangi ifadesini, hangi cümlesini öne çıkararak ansam?” diye düşündüm. Onu KUDÜS özelinde anmanın en doğrusu olacağına karar verdim. Ancak Onun Kudüs’e dair müktesebat ve matbuatı buraya asla sığacak bir şey de değil. Sadece hatırasını yad etmek için, 1969’da Siyonistlerin Mescid-i Aksa’yı yakma girişimi sonrası 36 yaşındayken, bundan tam 54 yıl evvel yazdığı ve kendi çıkardığı DİRİLİŞ dergisinde neşrettiği şiirini paylaşmakla yetineceğim. Böylece İsrail’in sadece bugünü değil, dünü de nasılmış diye anlamayanlar arasından belki anlayanlar çıkar!
EY YAHUDİ
Nihayet Mescid-i Aksa’yı da yaktın ey yahudi!
Asırlardır insanlığın ruhunu yaktığın gibi ey yahudi!
Aya çıkarak göğe çıktığını sandın ey yahudi!
Göğe çıktığına inanır inanmaz
Büyük Peygamberin göğe çıktığı yeri yaktın ey yahudi!
Mescid-i Aksa’yı yaktın ey yahudi!
Daha doğrusu yaktığını sandın ey yahudi!
Senin yaktığın gökteki Mescid-i Aksa’nın ancak
gölgesidir ey yahudi!
Senin yaktığın Mescid-i Aksa’nın ruhu değil,
Taş, toprak ve ağaçtan işaretidir ey yahudi
Ölüler gibi donmuş bizlere de
Belki Mescid’in ateşinden bir köz düşer de
Buzlarımız çözülür ey yahudi!
Sen vaktiyle peygamberlere ihanet ettiğin gibi
Şimdi de
Onların en büyüğünün miraca çıkış noktasına
Göğe yükseliş noktasına ihanet ettin
Sen asıl kendi kurtuluşuna ihanet ettin
Mescid-i Aksa’nın ruhu yakılmaz
Yakılan ancak taş ve topraktır
Sen asıl kendini yaktın ey yahudi!
Sen ancak kendi ruhunu ateşe attın
Cehennemleştirdin kendini ey yahudi!
Kudüs’ü aldıktan sonra
Gazze’de yapmadığın işkence kalmadıktan sonra
Demek Mescid-i Aksa’yı da yaktın ey yahudi!
Utanmazlığını en son uca çıkardın
Tanrıdan çekinmediğini
İnançsızlığını
Kara yürekliliğini
Zulüm aşkını
Bir kere daha ilan ettin
Hakettiğin cezayı en şiddetli bir şekilde çekeceksin ey yahudi!
——————————–
Onu sadece Mona Roza ile bilen, sadece Mona Roza’dan ibaret sanan, Mona Roza’ya hapsetmeye çalışanlar, bilmelidir ki kabrinde kemiklerini sızlatmaktadırlar. O halde biz Merhum Sezai KARAKOÇ Üstadımızı yâd etmek amacıyla yazdığımız bu Vefa yazısını, yine kendisi gibi bir büyük mütefekkir olan Merhum Cemil MERİÇ’in bir sözüyle bitirelim.
Her asırda sadece birkaç kişi düşünür, gerisi düşünenleri düşünür.”
Merhum Sezai KARAKOÇ Üstadımızı vefatının 2. sene-i devriyesinde rahmetle, hürmetle yokluğunun kapanmayan hüznüyle ve zihin-kalb inşa sürecime kattığı herşey için sonsuz şükran ve minnet duygularımla yâd ediyorum. Mekanı cennet olsun…
16 Kasım 2023 Perşembe